Slavlarda Genetik Kısırlık: Sırbistan’ın nüfus çıkmazı

Slavlarda Genetik Kısırlık: Sırbistan’ın nüfus çıkmazı

Sırbistan, dünyada 65 yaş üstü nüfusun en fazla olduğu dördüncü ülke, yaşlı nüfusun sayısı hemen hemen genç nüfus ile eşit ve ülkedeki kaynaklar sınırlı.

Biljana Pekusiç

Belgrad’da bir Şubat sabahı. 71 yaşındaki İkonija Stamenkoviç, buz tutan kaldırımın üzerinde yavaş adımlarla ilerleyerek yakındaki bir dükkandan evine dönüyor. Kocası yedi yıl önce ölen Stamenkoviç tek başına yaşıyor. Fransa’da ailesiyle birlikte yaşayan oğlu ise yazları ziyarete geliyor.

İçinde taşıdığı keder sesinden anlaşılan Stamenkoviç, “Yaşlanınca ne kendinize ne de başkasına faydanız var,” diyor. Stamenkoviç üç yıl önce ameliyat olmuş ve altı ay boyunca yatağa bağlı kalmış. O tarihten bu yana kendisine Sosyal Hizmetler Merkezi bakıyor.

Ayda 30 avro karşılığında haftasonları hariç her gün bir görevli ya da “hostes” Stamenkoviç’in dairesine geliyor. Günde yaklaşık iki saat İkonija’nın yanında kalan görevli öğle yemeği getiriyor, temizlik yapıyor, faturaların ödenmesine yardımcı oluyor ve doktor muayeneleri ve kişisel bakım işlerini hallediyor.

Stamenkoviç, Belgrad Belediyesinin “Evde Bakım” programı kapsamında sunduğu hizmetlerden yararlanan 87 yaşlıdan biri. Bir o kadar yaşlı da bekleme listesinde. Program için ayrılan kaynakların yetersizliği yüzünden yeni görevliler alınamıyor.

Oğlunun düzenli olarak para gönderdiğini ve birkaç günde bir telefonla aradığını söyleyen Stamenkoviç, şöyle diyor: “Oğlum onunla birlikte Toulon’a gidip orada yaşamamı istedi. Ama yapamam. İyi kötü bütün hayatım burda geçti. Hem onları da rahatsız etmek istemem.”

Daha küçük kentlerde de geriatri merkezleri var, ancak sunulan hizmetler ülkedeki geniş çaplı yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.

Sırbistan, -- ülke nüfusunun altıda birine karşılık gelen yaklaşık 1,2 milyon kişiyle -- dünyada 65 yaş üstü nüfusun en fazla olduğu dördüncü ülke.

Belgrad Geriatri Merkezi Müdürü Simo Pesin’in verdiği bilgiye göre, şu anda Belgrad’da 2 bin kişi merkezin sunduğu hizmetlerden yararlanırken, 862 kişi de bekleme listesinde bulunuyor.

Asıl sorun, yaşlı nüfusun büyük bir bölümünün çok düşük emekli maaşları ile kıt kanaat geçinmeye çalışan, ülkenin en yoksul kesimine dahil olmaları. Emekliler ayda ortalama 200 avro maaş alıyor. En düşük maaş ise sadece 80 avro. Çoğunun temel gıda ihtiyaçlarını karşılayacak kadar bile parası yok. Bu durumda evde bakım hizmeti için özel şirketlere para ödemeleri mümkün değil.

Hükümet 2006 yılında Ulusal Yaşlılık Stratejisini kabul ederek 2015 yılına kadar uygulanmasına kadar verdi. Strateji kapsamında sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda iyileştirmeler yapılması planlanıyordu, ancak ekonomik sorunların devam etmesi yüzünden bu planların pek azı hayata geçirilebildi.

Çalışma ve Sosyal Politika Bakanlığı`na bağlı sosyal işlerden sorumlu devlet bakanı Ljiljana Luciç, İngiliz ve Norveç hükümetlerinin bağışları sayesinde Sırbistan’daki 33 belediyenin evde bakım görevlisi sayısını artırdıklarını belirtiyor.

Yapılan araştırmalar hiçbir geliri olmayan yaşlı nüfus sayısının endişe verici düzeyde olduğunu gösteriyor.

Ülkede 65 yaşın üstünde ve emekli maaşı olmayan vatandaşların sayısının 400 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu kişiler, akrabalarının, komşularının ya da arkadaşlarının verdikleriyle geçiniyor.

Hiçbir maddi kaynağı olmayan yaklaşık 100 bin yaşlı ise en yoksul kesimde yer alıyor.

Bu evleri tek tek dolaştıkları sırada oldukça üzücü ve korkutucu manzaralarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen anketör ve gönüllüler, terkedilmiş köylerde yaşayan, sadece bahçelerinde yetiştirdikleri ya da komşularının verdikleriyle karnını doyuran, çoğu hasta durumdaki çok yaşlı kişiler gördüklerini anlatıyor.

Bu kişiler devletten herhangi bir maddi yardım alamıyor, çünkü bunun için en az 20 farklı evrak toplamakla uğraşmaları gerekiyor. Ayrıca devlet, herhangi bir yerde yarım hektar bile olsa bir arsası olan tüm başvuru sahiplerini geri çeviriyor. Bu terkedilen yaşlılar, sağlık sigortaları olmadığı için hiç doktora gidemiyor. Yalnız başlarına ölüyor ve çoğu zaman da öldükten uzun süre sonra bulunuyorlar.

SETimes’a konuşan, Knjazevac Geriatri Merkezi çalışanı Mladen Jankoviç, “Sırbistan’ın doğusundaki Jalovik İzvor köyündeki yaşlı çifti unutamıyorum,” diyor.

“İkisi de 80 yaşın üstünde ve elektriği olmayan bir evde tek başlarına yaşıyorlar. İki koyunları ve sadece patates yetiştirdikleri küçücük bir de bahçeleri var. Bir de ormandan mantar topluyorlar.”

Yaşadıkları köy, geriatri merkezine sadece 35 kilometre uzaklıkta, ama bu çiftin yardım isteyecek parası yok. Dolayısıyla ellerinden geldiği kadarıyla geçinmeye devam edecekler.

Sırbistan’daki bu durumun, dünya genelinde de giderek yaygınlaştığı düşünülüyor. BM uzmanlarının tahminlerine göre, 2050 yılına gelindiğinde – insanlık tarihinde ilk kez – dünyada yaşlıların sayısı gençlerin sayısını geçecek. Analistler, hükümetlerin bu bağlamda ortaya çıkacak ihtiyaçları öngörüp, kaynakları artırmak zorunda kalabileceklerini belirtiyor

Sırbistan`da doğum oranları düşüyor

Pek çok kişi maddi açıdan çocuk bakamayacağını söylüyor ve para sıkıntısı içindeki hükümet de fazla yardımda bulunamıyor.

Her yıl doğan çocuk sayısı açısından, Sırbistan diğer Avrupa ülkeleri arasında en düşük sıraya yakın bir konumda bulunuyor. Ülkede şu anda eksi %3,5`lik negatif bir nüfus artışı mevcut.

Durgun haldeki doğum oranı, yakında Sırbistan`ın en eski belediyelerinden biri olan Crna Trava`nın yok olmasına neden olacak. Kasabada her yıl on (2010`da sekiz) civarında bebek dünyaya gelirkeni ortalama ölüm sayısı yılda 80 civarında seyrediyor. Benzer örneklere Sırbistan`ın başka kesimlerinde de rastlamak mümkün.

Bazı çiftler, bunun ekonomik sorunlardan kaynaklandığını söylüyorlar. Sırbistan`ın doğusundaki Knjazevac kasabasında yaşayan 24 yaşındaki Svetlana Miladinoviç 'Çocuk büyütecek paramız yok, kocamla kazandığımız para ayda 200 avroyu bulmaz.' diyor.

Miladinoviç, 'Kira 50 avro, ikimize pek bir şey kalmıyor. Çocuğumuz olsa ne yapacaktık? Bir çift çocuk ayakkabısı en az 20 avro ve daha bunun giyeceği, gıdası, okulu ve diğer masrafları da var.' diyor.

İki yıl önce devlet, nüfusun gidişatını değiştirme amaçlı bir stratejiyi resmen kabul etti. Fakat devletin sunduğu yardımlar kısıtlı kalıyor. Yeni ebeveynler, ilk çocukları için doğum anında bir kereye mahsus 300 avroluk bir yardım alıyorlar. İkinci, üçüncü ve dördüncü çocuk için bu yardım daha da azalıyor ve 24 taksitle veriliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Rasim Ljajiç, hükümetin elinden daha fazlasının gelmediğini söylüyor. Bütçede yeterli para yokken, devlet hamilelik izni ve diğer yardımlara ancak asgari düzeyde katkıda bulunabiliyor.

'Sadece 200 bin civarında aile çocukları için yardım alıyor, 61 bin aile de ebeveyn yardımı alıyor.' diyen Ljajiç şöyle devam ediyor: 'Çocuklar arasındaki yoksulluk yüzdesi yetişkinler arasındakinden daha yüksek. Reşit olmayan çocukların %10`a yakını yoksulluk sınırının altında yaşıyor.'

'Bebac' adlı çocuk portalının kurucusu Vladimir Jesiç`e göre, gereken temel adımlar atılmıyor.

'Müfettişlerin işlerinin başına geçip, hamile kadınları işten çıkaran işverenlere ceza kesmesi gerekir.' diyen Jesiç şöyle devam ediyor: 'Hamile kadınların doğum için doktorlara para ödememesi için sağlık hizmetleri daha iyi örgütlenmeli ve kreşler de saatlerini ebeveynlerin çalışma saatlerine göre ayarlamalı. Maalesef devlet ebeveynlere yardım etmek için hiçbir şey yapmıyor.'

Devletten yeterli para gelmediği için, çocuk bakımındaki açığı kapatmak yine belediyelere düşüyor, ancak bunu da sadece büyük ve zengin belediyeler başarabiliyor. Örneğin Belgrad hâlâ %100 gebelik izni ödüyor ve Sırbistan`da bunu yapan tek kent olma özelliğini koruyor.

Öte yandan Jagodina kasabası da potansiyel anne babalar için alışılmadık bir teşvik başlatmayı planlıyor. Evlenmeye karar veren her çifte 3000 avro hediye edilecek; fakat eşlerden birinin 38 yaşından büyük olması gerekiyor.

Ama bir koşul daha var: belli bir süre içinde bebek yapmaları gerekiyor.

Belediye Başkanı Markoviç Palma, 'Çift beş yıl birlikte kalmazsa, veya bu süre içinde çocuk yapmazsa, parayı faiziyle birlikte geri ödemek zorunda kalacak.' şeklinde açıklıyor.

Balkanlar’da ev sahibi olmak zor

Bir ev ya da daire sahibi olmak, Balkanlarda genç neslin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Bölgede ortalama maaşlar Batı’daki örneklerine göre oldukça düşük olmasına rağmen, gayrimenkul fiyatları Batı’yı aratmıyor.

Pek çok kimse için banka kredisi tek seçenek. Fakat 35 yaşın altındaki çalışanların kredi notları daha düşük olduğundan onlar için bu yol da kapalı. Sonuç olarak gençler ya aileleriyle yaşamayı seçiyor ya da şehrin dış mahallelerinde daha ucuz dairelerde oturarak, işe gidip gelirken yolda uzun saatler harcamaya ve aileleriyle daha az zaman geçirmeye razı oluyor.

Eski komünist ülkelerin vatandaşlarının konut ihtiyacı eskiden devlet tarafından karşılanıyordu. Bu daireler lüks ya da yeterince iyi donanımlı olmasa da bedavaydı. Bugün ise bir daire ya da ev satın almak, ortalama bir ailenin en büyük masraf kalemini oluşturuyor.

Fiyatların ve talebin giderek tırmandığı bölgede, inşaat sektöründe büyük bir patlama yaşanıyor. Vinçleri ve iş makinelerini her yerde görmek mümkün; bütün önde gelen başkentlerde nerdeyse bir gecede yeni binalar dikiliyor. Öte yandan analistler, Zagrep’te – şehrin her bölgesinde 2.000 avronun oldukça üzerinde olan – ortalama metre kare fiyatında yapay bir artış olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.

Kıyı kesimlerinde – özellikle de Dubrovnik çevresinde – eski daireler, Fransız Rivierası’ndaki dairelerle yaklaşık aynı fiyatlara satılıyor. Kaçak inşaatın ciddi bir sorun haline geldiği bölgede yeni inşa edilen binaların büyük bir bölümü gerekli izinlere sahip değil. Alıcılar bu evlere bir servet ödemekle -- ve yüksek borçlar almakla -- kalmıyor, yetkililerin inceleme yapması halinde mülklerini kaybetme riskini de almış oluyor.

Sırbistan’da da fiyatlar artıyor, ama talebin zayıf olması nedeniyle piyasa durgun. Belgrad’da metre kare fiyatları dış mahallelerde 1.000 avrodan başlarken, elit bölgelerde 2.500 avroya kadar çıkıyor.

Fakat pek çok Sırp, 300 avroluk ortalama aylık gelirleri ile gayrimenkul almayı düşünmüyor. Belgrad`da 250 avro olan aylık kiralar maaşın aslan payını aldığından, çoğu kimsenin kiradan başka şansı kalmıyor. Daire satın almayı tercih edenler, genelde yeni konut ve iş merkezi inşaatlarının yapıldığı Yeni Belgrad`ı tercih ediyor.

Arnavutluk’ta giderek daha fazla kişi daire kiralamak yerine satın almayı tercih ediyor ve – fiyatlarla birlikte – piyasada bir patlama yaşanıyor. Ev alma olasılığı en yüksek olanlar, yurtdışında yaşayıp çalışan ve birkaç yıl içinde kesin dönüş yapmayı planlayan göçmenler.

Bunun tersine ülkede yaşayanlar, yeni bir apartman dairesi almakta oldukça zorlanıyor. Başkentte metre kare fiyatları dış mahallelerde 450 avrodan başlarken, şehir merkezinde 2.000 avroyu buluyor. Ayda yaklaşık 1.000 avro kazanan bir çift kredi alabiliyor. Öte yandan banka çalışanları, kendilerine sağlanan düşük faizli kredilerden faydalanabiliyor.

Konut piyasasındaki büyüme, en çok Tiran’da dikkati çekiyor, ama ülkenin kıyı kesimindeki iki kenti Durres ve Vlora’da da yoğun inşaat faaliyetleri görülüyor. Bu kentlerde daha çok yabancılar ile yazlık ev ya da iyi bir yatırım arayışı içindeki varlıklı başkentliler konut alıyor. Kıyı kesiminde fiyatlar, dairenin deniz kenarına olan uzaklığına bağlı olarak metre karede 500-1.000 avro arasında değişiyor.

Sofya’da yaşayanların sayısı yaklaşık 1.300.000. Fakat gerçek sayının çok daha yüksek olduğu ve hatta şehirde geçici olarak bulunanlarla birlikte 2 milyonu bulduğu tahmin ediliyor. Bulgaristan’ın bu en büyük şehrinde son on yıldır görülen bu ciddi nüfus artışı, hem konut talebini hem de konut fiyatlarını artırdı. Sofya’da yaklaşık 2.500 dairelik yeni apartmanlar inşa edildi.

Satılan dairelerin ortalama metre kare fiyatı 811.9 avro iken, aynı dönemde kamu sektöründe alınan ortalama maaş 225 avro. Şehrin tam göbeğinde ya da Vitosha Dağlarına yakın güney mahallelerinde bulunan dairelerin fiyatları ise, kuzey kesimlerinde ve sanayi bölgelerinde bulunan dairelerin fiyatlarına göre çok daha yüksek.

Sofya’nın kalbindeki Doktorun Bahçesi adı verilen bölge, Colliers International Bulgaristan tarafından yapılan bir piyasa araştırmasına göre 2.000 avronun biraz altında kalan metre kare fiyatlarıyla başkentin en pahalı yeri olmaya devam ediyor. En büyük artış, yine şehir merkezine oldukça yakın bir yerleşim birimi olan Iztok’ta yaşandı.

Ev alma konusunda gençlerin karşılaştığı sorunlar, diğer Balkan ülkelerindeki gençlerin yaşadığı sorunlarla aynı: yüksek fiyatlar. Şanslı olanlar ya ailelerinden yardım alıyor ya da ek gelir elde etmelerini sağlayan işler yapıyor. Çalışan genç kesim için daire satın almak, evlenerek iki kişinin gelirinin birleştirilmesi demek. Diğer ülkelerde olduğu gibi burada da bankalar – 30 yıl vadeli kredi almak isteyen ya da bu riski göze alabilenler için – konut fiyatları ve maaşlar arasındaki farkı kapatmaya talip oluyor.



Türkiye'nin kalkınma hamleleri yeni müfredatta

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) kamuoyunun görüşüne sunulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredat taslağındaki çeşitli derslerde, Türkiye'nin kalkınma projelerine dair içeriklere de yer verildi.

Teknoloji

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

Yapay zeka teknolojisi finans sektörünün geleceğini belirlerken yasal düzenlemelerden hayata geçen uygulamalara kadar çok sayıda yenilik hem sektöre hem de son kullanıcıya fayda sağlıyor.

Teknoloji

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Tüm gözler Kahire'de... Hamas'tan 'İsrail' açıklaması: Ciddi bir anlaşmazlık yok

İsrail basını 'kâbus senaryosu'nu yazdı: Netanyahu için tutuklama emri çıkarılacak! IDF kanlı plana onay verdi

Zelenski dünyaya duyurdu: En az 7 Patriot sistemine ihtiyacımız var

İsrail'den Lübnan'a hava saldırısı! Cemaat el-İslami lideri Musab Halaf öldürüldü

İsrail, Gazze'deki savaşı sürdürme planlarını onayladı

Irak, 30 yıl aradan sonra Türkiye sınırında üs kurdu

Türk SİHA'ları Yunanistan'ı masrafa soktu: Milyarlık programa onay verdiler

Türkiye'nin kalkınma hamleleri yeni müfredatta

AVRASYA BİR VAKFI BİLİM TEKNOLOJİ DERNEĞİ KONFERANSI (27 NİSAN 2024)

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ticaret tartışmalarına noktayı koydu: O iş bitti

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

İsrail'in "konforlu mağduriyeti"

Meteoroloji'den 44 ile toz taşınımı uyarısı! Göz gözü görmeyecek

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

Yükleniyor